Roman Reigns… Ne kadar boo alsa da şuanda WWE’nin yüzü ve kimsenin buna itiraz edeceğini sanmıyorum. Peki WWE’nin bu kadar push verdiği ve face bir karakterden neden bu kadar nefret ediliyor, kendimce açıklamaya çalışacağım…
MOVE-SET KISITLANDIRMASI
Roman Reigns aslında gördüğümüzden fazlasını yapabilecek bir isim, Wrestlemania’dan önceki programların birinde Triple H’in üstüne yaptığı uçuş iyi bir örnek. Nedense WWE onun her şeyini ortaya koymasını istemiyor ve move-setini kısıtlı tutuyor. Bu durumda Roman Reigns’in maçlarını oldukça sıkıcı hale getiriyor, özellikle dominant tarafın move-setinin kısıtlı olması çok kötü bir durum. ‘’Lesnar’da suplex ve F-5 dışında hiçbir şey yapmıyor!’’ dediğinizi duyar gibiyim fakat Lesnar’ın gimmickinden ve özellikle ‘’Suplex City’’ goygoyundan dolayı göze batmıyor, ayrıca WWE için bir efsane olup yıllar önce kendini kanıtlamış bir isim olması da en büyük etkenlerden, neler yapabildiğini hepimiz daha önce gördük. Roman Reigns ise hala kendini kabul ettirme aşamasında.
SUPERMAN PUNCH
WWE’nin yüzü olan bir adam için çok yetersiz bir signature move. Şahsen zamanında nasıl The Rock’ın ‘’Peoples Elbow’’una anlam veremeyip yetersiz bulduysam Superman Punch’ı da aynı şekilde yetersiz buluyorum fakat bu madde diğer maddelerin üzerine tuz biber olan maddelerden, doğan nefreti büyüten şeylerden biri.
YANLIŞ FEUD SEÇİMLERİ&TAHMİN EDİLEBİLİRLİK
WWE bunu son yıllarda fazlasıyla yapıyor. Triple H’i Royal Rumble’da 30’dan getirip kazandırmak belki Royal Rumble’ı kurtarabilir fakat büyük resime baktığımızda en iyi olması gereken Wrestlemania Main Event’ını mahvedecektir, ki mahvetti de.Triple H Royal Rumble’da kemeri Roman Reigns’ten aldığı an herkes Wrestlemania’da Roman Reigns’in kazanarak sonunda o ‘’Wrestlemania Anı’’ dediğimiz mükemmel anı yaşayacağını biliyordu, o kadar ucuz oldu ki… Triple H’in tam zamanlı bir geri dönüş yapmadığını ve kemeri sadece Wrestlemania’da tekrar kaybetmek için aldığını bilmek bütün feudu anlamsız hale getirdi. Wrestlemania 60 dakika süren olağanüstü bir maç çıkarsalar dahi Roman Reigns kazandığı sürece seyirciyi memnun edemeyeceklerdi çünkü ring içi ne kadar önemli olsa da asıl olay tahmin edilememezlikte yatıyor, bütün heyecanı yaratan ‘kim kazanacak?’ sorusunun gerçekçi olması. En çok sıkıntı yaratan madde bu.
FAZLA PUSH
Hepimiz hikayenin nereye gideceğini biliyoruz, çünkü biz bunu daha öncede gördük. En yakın zamanda verilebilecek en iyi örnek John Cena’dır. Cena Randy Orton’la ‘’I Quit’’ maçına çıktığında kaybetme ihtimali olduğunu düşünen var mıydı? Ya da Orton’la yaptıkları Iron Man maçında? Olay yine bu noktada tahmin edilebilirlik kısmına geliyor, Roman Reigns için yaratılan yenilmez havası Cena’da olduğu gibi ters tepiyor, peki yine Cena’da olduğu gibi Roman’ı şirketin 1 numaralı Babyface’i yaparak seyirciye kabul ettirebilecekler mi? Belki de WWE’nin uğraştığı nokta bu, Cena örneğine güveniyorlar.
GERÇEK HAYAT ÇELİŞKİSİ
Roman Reigns için yaratılmaya çalışılan mazlum karakter üstüne olmuyor ve ters tepip aksine onu itici hale getiriyor. Bunun en büyük nedeni Reigns’in The Rock gibi bir adamın kuzeni olması ve gerçek hayatta ki durumunu iyi bildiğimizden oturtulmaya çalışan karakteri kabullenemememiz. Roman Reigns yerine Dean Ambrose üzerinden anlatılmaya çalışılsaydı bu halkın adamı hikayesi, o zaman tadından yenmezdi.